This is default featured slide 1 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.This theme is Bloggerized by Lasantha Bandara - Premiumbloggertemplates.com.

This is default featured slide 2 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.This theme is Bloggerized by Lasantha Bandara - Premiumbloggertemplates.com.

This is default featured slide 3 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.This theme is Bloggerized by Lasantha Bandara - Premiumbloggertemplates.com.

This is default featured slide 4 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.This theme is Bloggerized by Lasantha Bandara - Premiumbloggertemplates.com.

This is default featured slide 5 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.This theme is Bloggerized by Lasantha Bandara - Premiumbloggertemplates.com.

1 Haziran 2016 Çarşamba

Finansal Gelişme

Mali kurumlar; temel üretim faaliyetlerinde bina, makine – teçhizat, hammadde gibi reel varlıklar yerine hisse senedi, tahvil, mevduat, kredi, garanti gibi mali varlıkları ya da hakları kullanan ticari işletmeler olarak tanımlanmaktadır. Mali kurumlar bankacılık hizmetlerinden, sigorta korumasına, finansal kiralamadan yatırım bankacılığına kadar çok değişik alanlarda çalışarak değişik mali hizmetler sunmaktadır. Bu kurumlar mali aracılar ve diğer mali kurumlar olarak iki ana gruba ayırabilmektedir. Mali aracı kurum olarak sözleşmese aracılar; müşterileri ile onların hayatlarını ya da varlıklarını kayıplara karsı korumak için sözleşme yapmaktadırlar.
Bunların en önemlileri sigorta şirketleri ile sosyal güvenlik kurumlarıdır (Karacan; 1994: 15).

Sigorta şirketleri birçok ülkenin finans sektöründe önemli bir yer tutmaktadır. Para yaratmayan bir mali kurum olarak sigorta şirketleri özellikle hayat sigortaları ile tasarruf amaçlı düzenlenen poliçeler ile önemli bir yatırım seçeneği sunmaktadır (Karacan; 1994: 21). Sadhak (2006)'da hayat sigortasının tasarruflarının hareketliliği ve ekonominin büyümesi için sağladığı uzun dönemli sermaye arzı ile finansal piyasalarda önemli bir araç olduğu ve ekonominin isleyişinde çok önemli bir role sahip olduğu vurgulanmaktadır.

Beck ve Webb (2003)’de son 40 yılı askın bir süredir, finans sektöründe, hayat sigortasının sermaye birikiminin giderek artan bir öneme sahip olduğunu, bunu da tüketicilere sağladığı çeşitli finans hizmetleri ve  sermaye piyasasındaki yatırımlara önemli bir kaynak sağlayarak başardığını vurgulanmaktadır.

Sigortası sektörünün gelişiminin göstergesi geleneksel olarak GSYİH’ ye ödenti oranı seklinde tanımlanmaktadır. Finansal gelişmenin tanımlanması ise M2’nin GSYİH’ ye oranı seklinde tanımlanmaktadır Finansal gelişme genel olarak finansal sektörün reel büyüklüğünün artması
olarak ifade edilmektedir. Bankacılık sektörünün baskın olarak görüldüğü kalkınmakta olan ülkelerde M2; finansal sektörün büyüklüğünün uygun bir ölçüsü olarak kabul edilmektedir (Outreville, 1990: 490). Finansal gelişmenin ölçülmesi tartışmalı bir konudur. Buna karsın finansal gelişmenin iki alternatif göstergesi genellikle finansal gelişmenin ölçülmesi için uygun bulunmaktadır. Bunlardan ilki (M2-M1)/M2 oranı olup finansal yapının karmaşıklığını yansıttığı belirtilmektedir. _kincisi ise M2/GSY_H oranı olarak tanımlanmaktadır (Outreville, 1996: 270 – 271). Outreville (1990) çalışmasında M2/GSY_H oranı finansal gelişmenin
en uygun ölçüsü olarak ele alınmaktadır. Çalışmada finansal gelişmenin sigorta sektörü üzerindeki etkisinin olumlu yönde olacağı düşünülmektedir. Elde edilen sonuçlar bu hipotezi doğrulamaktadır. Yani M2/GSY_H oranında bir artış olduğunda sigorta talebinde bir artış olmaktadır.

Outreville (1996) çalışmasında ise (M2-M1)/M2 oranı finansal gelişmenin bir ölçüsü olarak kullanılmaktadır. Ayrıca çalışmada finansal gelişmenin hayat sigortası sektörünü direkt olarak etkilediği gösterilmektedir. Fakat elde edilen sonuçlar istatistiksel olarak anlamlı bulunamamıştır. Bu çalışmasının sigorta sektörünün gelişimiyle finans sektörünün gelişimi arasında ilişkiyi ortaya koyan bir çalışma niteliğinde olduğu vurgulanmaktadır. Yani, finansal gelişmenin düzeyi direkt olarak sigorta sektöründeki gelişmeyi etkilemektedir. Lim ve Haberman (2003) çalışmasında finansal gelişmenin ölçüsü olarak M2 kullanılmaktadır. Fakat Outreville (1996) çalışmasında olduğu gibi istatistiksel bakımdan anlamlı sonuçlara ulaşılamamıştır. Beck ve Webb (2003) çalışmasında finansal gelişmişliğin göstergesi olarak bankacılık sektörünün gelişmesi dikkate alınmaktadır. Finans sektörünün gelişimi ile HST arasında pozitif bir ilişkin olduğu varsayılmaktadır.

Buraya kadar anlatılanlar dikkate alındığında finansal gelişmenin ölçüsünün belirlenmesi ve hayat sigortası ile finans sektörünün ilişkilendirilmesi yönündeki çabalar neticesinde elde edilen sonuçlar tartışmalı bir konu niteliğindedir. Bununla beraber, anlatılanlar doğrultusunda ülkemizde finansal sektörünün gelişiminin HST’yi olumlu yönde etkileyeceği düşünülmektedir.

Share:

3 Şubat 2016 Çarşamba

Twitter takipçi kodu ve Twitter takip etmeyenleri çıkarma kodu

Bildiğiniz  gibi  son zamanlarda  sosyal ortamlarda  popüler  olmak  kimileri için vazgeçilmez  bir  hobi  olmaya başladı. Aslında  Twitter  ile uzaktan yakından alakası olmayan biriydim. Bir websitesi  sahibi olunca site içeriklerinin insanlara  daha kolay duyurulabilmesi için sadece Google ile yetinmek Google’nin yeni algoritmaları yüzünden mantıksız  bir hal  almaya başlamıştı. Bu yüzden sosyal ortamlarda da bir şekilde  güçlü  bir bağımız olması şarttı.

Twitter’da takipçi  sayınızın yüksek olabilmesi için yapabileceğiniz üç yol vardır. Birincisi  Twitter’a reklam vermek. İkincisi ünlü biri olmak. Üçüncü seçenek biraz  sıkıcı  ama  başka  çare yok para ödemek istemiyorsanız bu yola başvurmanız gerek. Siz başkalarını takip ettiğinizde başkalarıda  sizi  takip  eder. Aynı Facebook’ta arkadaş eklemek gibi  düşünün. Siz  birini arkadaş olarak eklersiniz o da kabul eder ve her ikinizinde  listesinde  arkadaş olarak görünür. Tabi Twitter’da  durum biraz farklı. Siz  birini takip ediyorsanız o kişinin illa sizi  takip etme gibi bir mecburiyeti  olmuyor. Ortalama  günde 2000 kişi takip ederseniz  bu 2000 kişiden en az 500’ü sizi geri takip eder.  Kızlarda bu oran biraz daha fazla ve ortalama 2000 kişiden 1000 kişi  mutlaka  sizi takip eder.

__cnt__ = 0;
jQuery('.stream span.button-text, span.follow-text').each(function (i, ele) {
    ele = jQuery(ele);
    if (ele.css('display') != 'block') {
        console.log('already following:', i);
        return;
    }
    setTimeout(function () {
        ele.click();
    }, __cnt__++ * 500);
});


Bu kod takip ettiğiniz kullanıcılar içerisinde sizi geri takip etmeyenleri bulur ve takibi bırakır. Takip ettiklerinizin listesinde hiçbir kullanıcı kalmayıncaya kadar bekleyin. (Bu işlemde sizi takip edenler unfollow yapılmaz). Sayfayı yenilerseniz işlem durur ve tekrar başlatmak gerekir. İşlem bittiğinde sadece sizi geri takip yapanları takip ediyor olacaksınız.

setInterval(function() { $(".FollowStatus").each(function(){ $(this).parents(".Grid-cell.u-size1of2.u-lg-size1of3.u-mb10").remove(); }); $("div:not(.not-following) > .user-actions-follow-button").click(); }, 20000); setInterval(function() { $(".Grid-cell.u-size1of2.u-lg-size1of3.u-mb10").remove(); }, 30000); setInterval(function() { window.scrollTo(0,document.body.scrollBottom); },5000); setInterval(function() { window.scrollTo(0,document.body.scrollHeight); },1000);
Share:

Uzay Neden Karanlıktır?





Uzayın siyah değil fakat karanlık gözükmesinin nedeni ise şudur: Uzayda, ışık kaynaklarından çıkan ışınları yansıtacak bir tabaka yoktur. Işık saçan güneş ve yıldızlardan çıkan ışık ışınları uzayın dört bir tarafına savrulur. Bir yerden yansımadığı içinde tekrar bize gelmezler. Bize geri gelen ışınlarda vardır; en güzel örneği dünyanın uydusu, aydır. Güneşten gelen ışık ışınları aydan yansıyarak gözümüze gelir. Bu şekilde ayı aydınlık görürüz. Aynı şekilde aslında ışık saçmayan gök cisimlerini de ışık kaynaklarından gelen ışınların yansıması ile görürüz. Uzayı karanlık görmemizin nedeni de budur. Çevresini sarmalayan ve aynı zamanda ışığı yansıtan bir cisim olmadığı için baktığımızda gözümüze yansıyan ışın gelmediği için her yer bizim için karanlıktır. Eğer yansıyan ışınlar varsa bile göremememizin 2. bir nedeni vardır: Karanlık madde. karanlık maddenin, şimdiye kadar yapılan araştırmalar sonucunda uzaydaki enerjiyi emdiği ortaya çıkmıştır. Işıkta bir enerji olduğuna göre ışık ışınları karanlık madde tarafından emilir. Eğer uzayın bir sınırı varsa bile karanlık maddeler bu ışınları emmektedir. 
Share:

Niçin Osmanlı Türkçesi Öğrenmeliyiz?

Niçin Osmanlıca Türkçesi Öğrenmeliyiz?

Milleti millet yapan kendili dili, kültürü ve örf ve adetlerinin bulunmasıdır. Ne zaman ki bunları kaybeder veya başka milletlerin kültür emperyalizmine uğrarsa o zaman geçmişiyle bağları kopar ve değerlerini kaybeder. Dilini ve alfabesini kaybeden milletler hafızasını kaybetmiş hükmündedir. Böyle bir millet, kendi kültürüne ve tarihine yabancılaşır, geçmişte ne olduğunu unutur.

Ecdadımızın neler yaptığını, hangi kültürel mirası bize bıraktığını bilebilmemiz için şu an Osmanlıca'yı bilmemiz gerekmektedir. Çünkü 630 yıl hüküm sürmüş bir devletin tarihi ve kültürel mirasını anlamak buna bağlıdır.
Osmanlıca; Türklerin yüzyıllar boyunca geliştirdikleri özgün bir dildir. Hem Arapça'dan hem Farsça'dan faydalanmış ama ikisi de olmamıştır. Gelecekle geçmiş arasındaki köprüyü sağlam kurabilmenin yolu, Osmanlıca'yı okuyup anlayabilmekten geçmektedir. Millî kültürümüzün temelini oluşturan eserlerimizin hemen hemen tamamı, Osmanlıca’yla yazılmıştır. Bundan dolayı Osmanlıca'yı öğrenmemiz gerekmektedir.
Aşağıda verdiğimiz linklerden bireysel olarak videolarla Osmanlıca öğrenebilirsiniz. Ayrıca MEB, Halkeğitim Merkezleri ve Hayrat Vakfı anlaşmasıyla da Osmanlıca dersleri verilmektedir.
Share:

Pedagojik Formasyon Nedir?

Pedagojik Formasyon Nedir ? Sertifika Nasıl Alınır ?

Son zamanlar öğretim kurumlarının datasında bulunan kişilerin telefonlarına sık sık gelen bir mesaj var; “Pedagojik Formasyon eğitimleri başvuruları başladı.”. Peki nedir bu Pedagojik Formasyon denilen eğitim ? Pedagojinin ingilizce “pedagogy” kelimesinden geldiğini ve “eğitim bilim ve teknoloji anlamı taşıdığını söylebiliriz. Formasyon ise ingilizcede “Formation” kelimesinden gelmekte, türkçe karşılığı ise “Biçimlenme” olarak çevrilebilir.

Pedagojik Formasyon ise özetle öğretmen olmak için sahip olunması gereken eğitimin adıdır aslında.
Peki bu eğitim nasıl alınır ?
Pedagojik Formasyon Sınıf yönetimi,öğretmenlik mesleğine giriş gibi derslerden oluşmaktadır. YÖK  2010-2011 yılından itibaren öğretmenlik eğitimi olarak bilinen bu eğitimi Tezsiz Yüksek Lisans adı altında Pedagojik Formasyon eğitimi şeklinde değiştirmiştir.
2010-2011  Yılından itibaren Formasyon Eğitimi Nasıl alınacak ?
Eğer öğrenci iseniz; ağırlıklı not ortalamanız en az 2,5/4 ve alttan başarısız ders sayınız en fazla 2 ise, 5. Yarıyıldan itibaren başlayarak ve toplamda 4 yarıyıla yayılacak şekilde ek dersler (formasyon dersleri) alarak öğrenciliğiniz sırasında aynı zamanda formasyon eğitimi alabileceksiniz.
Eğer mezun iseniz ve lisans mezuniyet ortalamanız en az 2,5/4 ise doğrudan bu eğitimi verebilecek üniversitelere başvurarak mezuniyetinizden sonra da formasyon eğitimi alabileceksiniz.
YÖK, hangi üniversitelerin “Formasyon Eğitimi Sertifikası” verebileceğini her yıl yapacağı kontroller ile belirleyecek ve bu durumda formasyon sertifikası eğitimi verebilecek üniversiteler her yıl değişiklik gösterebilecektir.
YÖK tarafından 2014 Pedagojik Formasyon Eğitimi Hakkında Duyuru (17.04.2014)
“Lisans eğitimine paralel olarak yürütülecek programlar, mezunlar için açılan programlarla birlikte aynı usul ve esaslara tabidir. İlgili üniversiteler, programların yürütülmesinde kendi imkanlarına ve öğrenci ihtiyaçlarına göre, gündüz, akşam, hafta sonu gibi farklı alternatifler sunabilecek; bunların dışında yaz okulu uygulaması (uygulamalı dersler hariç), uzaktan öğretim (uygulamalı dersler hariç) ve gerek duyulduğunda açık öğretim fakültesinden yararlanabileceklerdir. Pedagojik formasyon eğitimi programlarıyla ilgili usul ve esaslar güncellenerek önümüzdeki günlerde YÖK’ün Web sayfasından ilan edilecektir.” denildi YÖK tarafından.
KAYNAKÇA
http://www.yok.gov.tr/
http://www.yukseklisans.com.tr/
Share:

Yedi Güzel Adam Kimdir?

Yedi Güzel Adam Kimdir ?

Halk şiirinin büyük ustası Karacaoğlan’dan, modern şiirin önemli temsilcisi Necip Fazıl’a, Erdem Bayazıt’tan Cahit Zarifoğlu’na, Nuri Pakdil’den Âşık Mahzuni’ye kadar pek çok şair ve yazarı yetiştiren şehir “Şairler şehri Kahramanmaraş”tır. Birçok edebiyatçının yolunun kesiştiği bu güzel kent, 1950′li yıllarda edebiyatta ‘Maraş Ekolü’ diye anılan ekole de ev sahipliği yapmıştır. Yedi Güzel Adam Dizisinin hikayesi de Maraş’ta geçiyor. Maraş’ta hemen hemen aynı döneme denk gelen Maraş Lisesi öğrencilerinin hikayesi anlatılıyor. Bu güzel şehrimizde çekilen dizi TRT 1 ekranlarında seyirciyle buluşuyor. Dizi ismini ise Şair Cahit Zarifoğlu’nun kaleme aldığı Yedi Güzel Adam şiirinden alıyor.

Son zamanlarda hakkında yazılıp çizilenler de gün geçtikçe artıyor. Tarihi bir dizi ve bu dizinin hemen hemen her kesimden izleyicisi oldu. Peki kimdir bu Yedi Güzel Adam ?
Sezai Karakoç, Nuri Pakdil, Mehmet Akif İnan, Erdem Bayazıt, Alaaddin Özdenören, Rasim Özdenören ve Cahit Zarifoğlu.


Sezai Karakoç Kimdir?
2 Ocak 1933 yılında Diyarbakır’ın ergani ilçesinde doğmuştur. Şair, yazar, düşünür, siyasetçidir. 
Çocukluğu Ergani, Maden ve Dicle ilçelerinde geçen ve 1938 yılında Ergani’de 3 ay ilkokul öncesi ihtiyat sınıfına devam eden Sezai Karakoç, ilkokulu 1944‘de Ergani’de bitirdi. Daha sonra Maraş Orta Okuluna parasız yatılı olarak kayıt oldu. 1947′de burayı bitirerek Gaziantep‘te yine parasız yatılı lise öğrenimine başladı.  Felsefe okumak istediği için İstanbul’a gitti. Babasının isteği İlahiyat Fakültesiydi. Kendi parasıyla okuyamayacağını anlayınca, o zaman parasız yatılı kısmı bulunan Siyasal Bilgiler Fakültesi sınavına girdi. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni kazanarak başladığı yüksek öğrenimini 1955′te fakültenin mali şubesinden mezuniyetle tamamladı.
İstanbul’da Diriliş Yayınları ve Diriliş Dergisi’ni kurdu. 1990 yılında “güller açan gül ağacı” amblemiyle Diriliş Partisi‘ni kurdu. Yedi yıl Partinin Genel Başkanlığını yürüttü.  Ancak bu parti 19 Mart 1997′de üstüste iki defa genel seçime girmediği için kapatıldı. 2007 yılında Yüce Diriliş Partisi’ni kurdu ve halen partinin genel başkanlık görevini yürütmektedir.
Karakoç, 2011 yılı Cumhurbaşkanlığı edebiyat ödülüne layık görüldü fakat kendisine verilen plaket ve para ödülünü reddederek bu ödülü almaya gitmedi.

Nuri Pakdil Kimdir ?
Şair 1934 Maraş’ta doğdu. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdi. İlk çalışmalarını, şiir ve deneme türlerinde Maraş’ta, Demokrasiye Hizmet gazetesinde yayımladı. Lisedeyken Hamle adında bir dergi çıkardı (1954/55). İstanbul’da bir haftalık dergide sanat sayfaları düzenledi (1964).
Edebiyat dergisini (Şubat 1969) ve Edebiyat Dergisi Yayınları’nı (1972) kurdu. Nuri Pakdil’in ve Edebiyat Dergisi Yayınları’nın ilk kitabı Batı Notları’dır. Edebiyat Dergisi, kimi aralıklarla uzun yıllar sürdürdüğü yayınına, Aralık 1984′te ara verdi. Edebiyat Dergisi Yayınları, 1972-1984 yılları arasında, 18′i Nuri Pakdil imzasını taşıyan, 45 kitap yayımladı.
Nuri Pakdil, 28 Şubat 1997 tarihinde Edebiyat Dergisi Yayınları’ndan yeniden kitap yayımlamaya başladı. Sitemizin güncellendiği tarihe kadar, daha önce yayımlanan 5 kitabın yeniden çalışılmış basımı ve 12 yeni kitabın ilk basımları yapıldı.

Mehmet Akif İnan Kimdir ?
Mehmet Akif İnan  (Doğum : 12 Temmuz 1940 Şanlıurfa - Ölüm: 6 Ocak 2000 Şanlıurfa), İlk ve Orta öğrenimini Urfa’da tamamladı. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü (1972) mezunu. Öğrencilik yıllarında Hilâl dergisi ve yayınlarını yönetti (1960-64), bir ara Türk Ocakları Genel Merkez Müdürü oldu. Mezuniyetinden sonra Ankara’da çeşitli liselerde ve Gazi Eğitim Enstitüsü’nde edebiyat öğretmenliği yaptı. İlk yazı ve şiirleri 1957′den sonra mahalli gazetelerde çıktı. 1959′da Derya adlı bir gazete yayımladı. Edebiyat ve Mavera dergisinin kurucuları arasında yer aldı. Daha çok Edebiyat dergisinde çıkan yazıları, 1977′de Yeni Devir gazetesinde Akif Reha imzası ve kendi adıyla yazdığı köşe yazılarıyla tanındı. Bazı ürünleri Türk Ruhu, Türk Yurdu, Filiz, Yeni İstiklal ve Hilal gibi gazete ve dergilerde yayımlanmıştı. Divan ve halk şiiri geleneğinden yararlandığı şiirleriyle kendi kuşağının usta şairleri arasında yer aldı. 

Erdem Bayazıt Kimdir ?
1939 yılında Kahramanmaraş’ta doğdu. İlkokul ve Lise öğrenimini burada tamamladı. Yüksek öğrenimine 1959 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinde başladı. Geçim zorluğu yüzünden 1961’de öğrenimini devam mecburiyeti olmayan Ankara Hukuk Fakültesine naklederek askere gitti. Askerlik dönüşü fakülte değiştirerek yüksek öğrenimini Ankara Üniversitesi DTCF Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünde tamamladı. Edebiyat öğretmenliği, kütüphane müdürlüğü yaptı. Sanayi Bakanlığı İnsan Gücü Eğitim Dairesi Başkan Yardımcısı iken bu görevinden istifa suretiyle ayrılarak Akabe Yayınları’nın ve Mavera dergisinin yönetimini üstlendi. 1987 Milletvekili seçimlerinde Anavatan Partisi’nden aday oldu. Kahramanmaraş’tan milletvekili seçildi. TBMM’nin 18. Dönem çalışmaları süresince Milli Eğitim ve Çevre Komisyonlarında görev aldı. Erdem Bayazıt, 5 Temmuz 2008 tarihinde İstanbul’da vefat etti.
Aldığı Ödüller: 
Risaleler; Türkiye Yazarlar Birliği 1988 Şiir Ödülü. İpek Yolundan Afganistan’a; TYB 1983 Gazetecilik Ödülü.

Alaaddin Özdenören Kimdir ?
Türk Edebiyatı’nın önde gelen hikayecilerinden Rasim Özdenören’in ikizi olarak 20 Mayıs 1940′ta Kahramanmaraş’ta dünyaya gelen Alâeddin Özdenören, ilk ve orta öğrenimini Maraş, Tunceli, Malatya ve İstanbul’da tamamladı. 1966 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’nü bitiren Özdenören, İstanbul, Maraş, Çorum, Mersin ve Ankara’da çeşitli okullarda öğretmen olarak görev yaptı. 1991 yılında Kültür Bakanlığı Müşavirliği’ne atanan Özdenören, bu görevindeyken emekli oldu ve emekliliğinden sonra Balıkesir’e yerleşti. Lise yıllarında ikiz kardeşi Rasim Özdenören, Cahit Zarifoğlu ve Erdem Bayazıt ile Maraş’ta çıkardıkları Hamle dergisi ile mahalli gazeteler için hazırladıkları edebiyat sayfalarında edebiyata başlayan Alâeddin Özdenören, daha sonraları Yeni İstiklal, Diriliş ve Edebiyat dergileri ile, 1976′da kurucuları arasında yer aldığı Mavera dergisinde yazmaya devam etti. Daha çok şairlik yönüyle tanıdığımız Alâeddin Özdenören’in deneme, inceleme, hatıra ve deneme alanlarında da eserleri vardır. Alaeddin Özdenören, 26 Haziran 2003′de hayata gözlerini yumdu.

Rasim Özdenören Kimdir ?
1940 yılında Kahramanmaraş’ta doğdu. İlk ve orta öğrenimini Kahramanmaraş, Malatya ve Tunceli şehirlerinde tamamladı. İ.Ü. Hukuk Fakültesi’ni ve İ.Ü. Gazetecilik Enstitüsü’nü bitirdi. Devlet Planlama Teşkilatı’nda uzman olarak çalıştı. 1970-1971 yıllarında araştırma amacıyla ABD’nin çeşitli eyaletlerinde kaldı. 1975 yılında Kültür Bakanlığı Bakanlık Müşavirliği görevine geldi. Aynı bakanlıkta bir yıl da müfettişlik yaptı. 1978 yılında memurluktan istifa etti. Bir süre sonra tekrar döndü. Çok Sesli Bir Ölüm ve Çözülme adlı hikayeleri ayrıca televizyon filmi olarak çekildi. Bunlardan ilki, Uluslararası Prag TV Filmleri Yarışması’nda jüri özel ödülünü aldı. 

Cahit Zarifoğlu Kimdir?
Cahit Zarifoğlu, 1940’da Ankara’da doğdu. İstanbul Üniversitesi Alman Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü bitirdi. Öğrencilik yıllarında sırasıyla ilkokullarda öğretmen vekilliği, çeşitli gazete ve haftalık dergilerde musahhih ve teknik sekreterlik, bazı özel şirketlerde tercümanlık, muhasebe yardımcılığı yaptı. Askerliğinin kıta hizmetini Sarıkamış Dağcı Alayı’nda ve 1974 Kıbrıs Harekâtı’nı müteakip Kıbrıs’ta ikmal etti. Goethe Enstitüsü’nün dil kurslarına katılmak üzere iki defa Almanya’ya gitti. Bir grup arkadaşıyla “Mavera” dergisinin kuruluşunda ve yayınında görev aldı. 1976’da TRT Genel Müdür Mütercim Sekreteri görevine atandı. Aynı kurumun değişik ünitelerinde raportör, araştırma görevlisi, uzman ve şef olarak çalıştı. İstanbul Radyosu’nda denetçi olarak görev yaptığı sırada 7 Haziran 1987’de vefat etti. 
Share:

Sigorta Brokerlığı Nedir?

Broker , sigorta piyasasını sigortalı adına araştıran ve birçok sigorta şirketi ve sigorta türü arasında sigortalı için en uygun seçimi bulan ve sigortalısını yönlendiren sigorta aracısıdır. Bir başka deyişle sigorta brokeri; sigortalı adına hareket eden, sigortalının vekili olan, onun risk yönetimi danışmanı ve sigorta aracısı olan bir kurumdur. Sigorta Brokeri kurumların danışmanlığını yapar, kurumları temsil eder ve sigorta şirketlerinin değil sigortalının temsilcisidir.

Acente ve sigorta şirketlerinin amacı , temsil ettikleri şirketlerin ürünlerini pazarlamak ve satmaktır. Hukuki yapısı itibariyle sigorta brokeri, sigorta şirketinin değil sigortalının temsilcisi olarak bağımsız ve yansızdırlar. Bu görevi yerine getirebilmek için sigorta brokerlik şirketi, dünyadaki diğer gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, idari, otomasyon, eğitilmiş personel kadrosu, gelişmiş teknik ve teknolojik altyapı gibi belirli nitelikler ve finansal güce sahip olmak durumundadırlar. Sigorta Brokerliği faaliyeti için Hazineden özel ruhsatla yetkilendirilen sigorta brokerlerinin profesyonel çalışması, iş bilgisi ve itibarı bağımsız bir sigorta danışmanı için gereken seviyede olmalıdır. Sigorta brokerini güçlü kılan bu özelliklerin yanı sıra Hazinenin zorunlu olarak sigorta brokerlerinden istediği Mesleki Sorumluluk Sigortası ile sigortalıların güvencesi daha da artmaktadır.

Sigorta Brokeri ;


Sigortalının temsilcisi sıfatıyla, sigorta şartlarının hazırlanmasında ve sözleşmeden doğan hakların takibinde sigortalı yerine hareket eden bir sigorta danışmanıdır.

Sigortalının risk danışmanıdır.

Sigortalı adına uygun sigorta programlarını geliştirmek ve onları uygulamakla görevlidir.

Sigorta şirketlerinin mali yapısı, teknik kapasitesi, reasürans alt yapısı konularında bilgi sahibi olduğundan , sigortalıları sigorta şirketi seçiminde de sağlıklı alternatifler sunmaktadırlar.

Sigortalı adına Risk Yönetimi ve Sigorta Danışmanlığı görevi ile faaliyet gösteren Sigorta Brokerinin sigortaya bakış açısı, sigortalının temsilcisi olması onu diğer aracı kurumlardan farklı kılan en önemli özelliktir.
Sigortacılık çok ciddi bir uzmanlık gerektiren bir meslektir. Türkiye’de veya uluslararası alanda faaliyet gösteren ticari ve sınai kuruluşlar da ana faaliyetlerinden kaynaklanan risklerini çok iyi analiz etmeli ve bu analiz sonucu ihtiyacı olan teminatları sağlaması ile ani ve beklenmedik olası risklerini önceden teminat altına alarak bir anda faaliyetlerinin son bulma riskini ortadan kaldırmış olacaklardır. Sigortalıların olası ekonomik ve manevi kayıplarını en aza indirmesi için, sektörel risk analizini en iyi yapabilen , bu riskleri sigortacı bakış açısıyla değerlendirebilen, sigortalının menfaatlerini gözeten sigorta danışmanları başka bir deyişle sigorta brokerleri ile çalışmayı tercih etmesi en uygun çözüm olacaktır.


Share:

Categories

Ordered List

  1. Lorem ipsum dolor sit amet, consectetuer adipiscing elit.
  2. Aliquam tincidunt mauris eu risus.
  3. Vestibulum auctor dapibus neque.

Sample Text

Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipisicing elit, sed do eiusmod tempor incididunt ut labore et dolore magna aliqua. Ut enim ad minim veniam, quis nostrud exercitation test link ullamco laboris nisi ut aliquip ex ea commodo consequat.

Duis aute irure dolor in reprehenderit in voluptate another link velit esse cillum dolore eu fugiat nulla pariatur.

Definition List

Definition list
Consectetur adipisicing elit, sed do eiusmod tempor incididunt ut labore et dolore magna aliqua.
Lorem ipsum dolor sit amet
Consectetur adipisicing elit, sed do eiusmod tempor incididunt ut labore et dolore magna aliqua.