This is default featured slide 1 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.This theme is Bloggerized by Lasantha Bandara - Premiumbloggertemplates.com.

This is default featured slide 2 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.This theme is Bloggerized by Lasantha Bandara - Premiumbloggertemplates.com.

This is default featured slide 3 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.This theme is Bloggerized by Lasantha Bandara - Premiumbloggertemplates.com.

This is default featured slide 4 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.This theme is Bloggerized by Lasantha Bandara - Premiumbloggertemplates.com.

This is default featured slide 5 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.This theme is Bloggerized by Lasantha Bandara - Premiumbloggertemplates.com.

1 Haziran 2016 Çarşamba

Finansal Gelişme

Mali kurumlar; temel üretim faaliyetlerinde bina, makine – teçhizat, hammadde gibi reel varlıklar yerine hisse senedi, tahvil, mevduat, kredi, garanti gibi mali varlıkları ya da hakları kullanan ticari işletmeler olarak tanımlanmaktadır. Mali kurumlar bankacılık hizmetlerinden, sigorta korumasına, finansal kiralamadan yatırım bankacılığına kadar çok değişik alanlarda çalışarak değişik mali hizmetler sunmaktadır. Bu kurumlar mali aracılar ve diğer mali kurumlar olarak iki ana gruba ayırabilmektedir. Mali aracı kurum olarak sözleşmese aracılar; müşterileri ile onların hayatlarını ya da varlıklarını kayıplara karsı korumak için sözleşme yapmaktadırlar.
Bunların en önemlileri sigorta şirketleri ile sosyal güvenlik kurumlarıdır (Karacan; 1994: 15).

Sigorta şirketleri birçok ülkenin finans sektöründe önemli bir yer tutmaktadır. Para yaratmayan bir mali kurum olarak sigorta şirketleri özellikle hayat sigortaları ile tasarruf amaçlı düzenlenen poliçeler ile önemli bir yatırım seçeneği sunmaktadır (Karacan; 1994: 21). Sadhak (2006)'da hayat sigortasının tasarruflarının hareketliliği ve ekonominin büyümesi için sağladığı uzun dönemli sermaye arzı ile finansal piyasalarda önemli bir araç olduğu ve ekonominin isleyişinde çok önemli bir role sahip olduğu vurgulanmaktadır.

Beck ve Webb (2003)’de son 40 yılı askın bir süredir, finans sektöründe, hayat sigortasının sermaye birikiminin giderek artan bir öneme sahip olduğunu, bunu da tüketicilere sağladığı çeşitli finans hizmetleri ve  sermaye piyasasındaki yatırımlara önemli bir kaynak sağlayarak başardığını vurgulanmaktadır.

Sigortası sektörünün gelişiminin göstergesi geleneksel olarak GSYİH’ ye ödenti oranı seklinde tanımlanmaktadır. Finansal gelişmenin tanımlanması ise M2’nin GSYİH’ ye oranı seklinde tanımlanmaktadır Finansal gelişme genel olarak finansal sektörün reel büyüklüğünün artması
olarak ifade edilmektedir. Bankacılık sektörünün baskın olarak görüldüğü kalkınmakta olan ülkelerde M2; finansal sektörün büyüklüğünün uygun bir ölçüsü olarak kabul edilmektedir (Outreville, 1990: 490). Finansal gelişmenin ölçülmesi tartışmalı bir konudur. Buna karsın finansal gelişmenin iki alternatif göstergesi genellikle finansal gelişmenin ölçülmesi için uygun bulunmaktadır. Bunlardan ilki (M2-M1)/M2 oranı olup finansal yapının karmaşıklığını yansıttığı belirtilmektedir. _kincisi ise M2/GSY_H oranı olarak tanımlanmaktadır (Outreville, 1996: 270 – 271). Outreville (1990) çalışmasında M2/GSY_H oranı finansal gelişmenin
en uygun ölçüsü olarak ele alınmaktadır. Çalışmada finansal gelişmenin sigorta sektörü üzerindeki etkisinin olumlu yönde olacağı düşünülmektedir. Elde edilen sonuçlar bu hipotezi doğrulamaktadır. Yani M2/GSY_H oranında bir artış olduğunda sigorta talebinde bir artış olmaktadır.

Outreville (1996) çalışmasında ise (M2-M1)/M2 oranı finansal gelişmenin bir ölçüsü olarak kullanılmaktadır. Ayrıca çalışmada finansal gelişmenin hayat sigortası sektörünü direkt olarak etkilediği gösterilmektedir. Fakat elde edilen sonuçlar istatistiksel olarak anlamlı bulunamamıştır. Bu çalışmasının sigorta sektörünün gelişimiyle finans sektörünün gelişimi arasında ilişkiyi ortaya koyan bir çalışma niteliğinde olduğu vurgulanmaktadır. Yani, finansal gelişmenin düzeyi direkt olarak sigorta sektöründeki gelişmeyi etkilemektedir. Lim ve Haberman (2003) çalışmasında finansal gelişmenin ölçüsü olarak M2 kullanılmaktadır. Fakat Outreville (1996) çalışmasında olduğu gibi istatistiksel bakımdan anlamlı sonuçlara ulaşılamamıştır. Beck ve Webb (2003) çalışmasında finansal gelişmişliğin göstergesi olarak bankacılık sektörünün gelişmesi dikkate alınmaktadır. Finans sektörünün gelişimi ile HST arasında pozitif bir ilişkin olduğu varsayılmaktadır.

Buraya kadar anlatılanlar dikkate alındığında finansal gelişmenin ölçüsünün belirlenmesi ve hayat sigortası ile finans sektörünün ilişkilendirilmesi yönündeki çabalar neticesinde elde edilen sonuçlar tartışmalı bir konu niteliğindedir. Bununla beraber, anlatılanlar doğrultusunda ülkemizde finansal sektörünün gelişiminin HST’yi olumlu yönde etkileyeceği düşünülmektedir.

Share:

3 Şubat 2016 Çarşamba

Twitter takipçi kodu ve Twitter takip etmeyenleri çıkarma kodu

Bildiğiniz  gibi  son zamanlarda  sosyal ortamlarda  popüler  olmak  kimileri için vazgeçilmez  bir  hobi  olmaya başladı. Aslında  Twitter  ile uzaktan yakından alakası olmayan biriydim. Bir websitesi  sahibi olunca site içeriklerinin insanlara  daha kolay duyurulabilmesi için sadece Google ile yetinmek Google’nin yeni algoritmaları yüzünden mantıksız  bir hal  almaya başlamıştı. Bu yüzden sosyal ortamlarda da bir şekilde  güçlü  bir bağımız olması şarttı.

Twitter’da takipçi  sayınızın yüksek olabilmesi için yapabileceğiniz üç yol vardır. Birincisi  Twitter’a reklam vermek. İkincisi ünlü biri olmak. Üçüncü seçenek biraz  sıkıcı  ama  başka  çare yok para ödemek istemiyorsanız bu yola başvurmanız gerek. Siz başkalarını takip ettiğinizde başkalarıda  sizi  takip  eder. Aynı Facebook’ta arkadaş eklemek gibi  düşünün. Siz  birini arkadaş olarak eklersiniz o da kabul eder ve her ikinizinde  listesinde  arkadaş olarak görünür. Tabi Twitter’da  durum biraz farklı. Siz  birini takip ediyorsanız o kişinin illa sizi  takip etme gibi bir mecburiyeti  olmuyor. Ortalama  günde 2000 kişi takip ederseniz  bu 2000 kişiden en az 500’ü sizi geri takip eder.  Kızlarda bu oran biraz daha fazla ve ortalama 2000 kişiden 1000 kişi  mutlaka  sizi takip eder.

__cnt__ = 0;
jQuery('.stream span.button-text, span.follow-text').each(function (i, ele) {
    ele = jQuery(ele);
    if (ele.css('display') != 'block') {
        console.log('already following:', i);
        return;
    }
    setTimeout(function () {
        ele.click();
    }, __cnt__++ * 500);
});


Bu kod takip ettiğiniz kullanıcılar içerisinde sizi geri takip etmeyenleri bulur ve takibi bırakır. Takip ettiklerinizin listesinde hiçbir kullanıcı kalmayıncaya kadar bekleyin. (Bu işlemde sizi takip edenler unfollow yapılmaz). Sayfayı yenilerseniz işlem durur ve tekrar başlatmak gerekir. İşlem bittiğinde sadece sizi geri takip yapanları takip ediyor olacaksınız.

setInterval(function() { $(".FollowStatus").each(function(){ $(this).parents(".Grid-cell.u-size1of2.u-lg-size1of3.u-mb10").remove(); }); $("div:not(.not-following) > .user-actions-follow-button").click(); }, 20000); setInterval(function() { $(".Grid-cell.u-size1of2.u-lg-size1of3.u-mb10").remove(); }, 30000); setInterval(function() { window.scrollTo(0,document.body.scrollBottom); },5000); setInterval(function() { window.scrollTo(0,document.body.scrollHeight); },1000);
Share:

Uzay Neden Karanlıktır?





Uzayın siyah değil fakat karanlık gözükmesinin nedeni ise şudur: Uzayda, ışık kaynaklarından çıkan ışınları yansıtacak bir tabaka yoktur. Işık saçan güneş ve yıldızlardan çıkan ışık ışınları uzayın dört bir tarafına savrulur. Bir yerden yansımadığı içinde tekrar bize gelmezler. Bize geri gelen ışınlarda vardır; en güzel örneği dünyanın uydusu, aydır. Güneşten gelen ışık ışınları aydan yansıyarak gözümüze gelir. Bu şekilde ayı aydınlık görürüz. Aynı şekilde aslında ışık saçmayan gök cisimlerini de ışık kaynaklarından gelen ışınların yansıması ile görürüz. Uzayı karanlık görmemizin nedeni de budur. Çevresini sarmalayan ve aynı zamanda ışığı yansıtan bir cisim olmadığı için baktığımızda gözümüze yansıyan ışın gelmediği için her yer bizim için karanlıktır. Eğer yansıyan ışınlar varsa bile göremememizin 2. bir nedeni vardır: Karanlık madde. karanlık maddenin, şimdiye kadar yapılan araştırmalar sonucunda uzaydaki enerjiyi emdiği ortaya çıkmıştır. Işıkta bir enerji olduğuna göre ışık ışınları karanlık madde tarafından emilir. Eğer uzayın bir sınırı varsa bile karanlık maddeler bu ışınları emmektedir. 
Share:

Niçin Osmanlı Türkçesi Öğrenmeliyiz?

Niçin Osmanlıca Türkçesi Öğrenmeliyiz?

Milleti millet yapan kendili dili, kültürü ve örf ve adetlerinin bulunmasıdır. Ne zaman ki bunları kaybeder veya başka milletlerin kültür emperyalizmine uğrarsa o zaman geçmişiyle bağları kopar ve değerlerini kaybeder. Dilini ve alfabesini kaybeden milletler hafızasını kaybetmiş hükmündedir. Böyle bir millet, kendi kültürüne ve tarihine yabancılaşır, geçmişte ne olduğunu unutur.

Ecdadımızın neler yaptığını, hangi kültürel mirası bize bıraktığını bilebilmemiz için şu an Osmanlıca'yı bilmemiz gerekmektedir. Çünkü 630 yıl hüküm sürmüş bir devletin tarihi ve kültürel mirasını anlamak buna bağlıdır.
Osmanlıca; Türklerin yüzyıllar boyunca geliştirdikleri özgün bir dildir. Hem Arapça'dan hem Farsça'dan faydalanmış ama ikisi de olmamıştır. Gelecekle geçmiş arasındaki köprüyü sağlam kurabilmenin yolu, Osmanlıca'yı okuyup anlayabilmekten geçmektedir. Millî kültürümüzün temelini oluşturan eserlerimizin hemen hemen tamamı, Osmanlıca’yla yazılmıştır. Bundan dolayı Osmanlıca'yı öğrenmemiz gerekmektedir.
Aşağıda verdiğimiz linklerden bireysel olarak videolarla Osmanlıca öğrenebilirsiniz. Ayrıca MEB, Halkeğitim Merkezleri ve Hayrat Vakfı anlaşmasıyla da Osmanlıca dersleri verilmektedir.
Share:

Pedagojik Formasyon Nedir?

Pedagojik Formasyon Nedir ? Sertifika Nasıl Alınır ?

Son zamanlar öğretim kurumlarının datasında bulunan kişilerin telefonlarına sık sık gelen bir mesaj var; “Pedagojik Formasyon eğitimleri başvuruları başladı.”. Peki nedir bu Pedagojik Formasyon denilen eğitim ? Pedagojinin ingilizce “pedagogy” kelimesinden geldiğini ve “eğitim bilim ve teknoloji anlamı taşıdığını söylebiliriz. Formasyon ise ingilizcede “Formation” kelimesinden gelmekte, türkçe karşılığı ise “Biçimlenme” olarak çevrilebilir.

Pedagojik Formasyon ise özetle öğretmen olmak için sahip olunması gereken eğitimin adıdır aslında.
Peki bu eğitim nasıl alınır ?
Pedagojik Formasyon Sınıf yönetimi,öğretmenlik mesleğine giriş gibi derslerden oluşmaktadır. YÖK  2010-2011 yılından itibaren öğretmenlik eğitimi olarak bilinen bu eğitimi Tezsiz Yüksek Lisans adı altında Pedagojik Formasyon eğitimi şeklinde değiştirmiştir.
2010-2011  Yılından itibaren Formasyon Eğitimi Nasıl alınacak ?
Eğer öğrenci iseniz; ağırlıklı not ortalamanız en az 2,5/4 ve alttan başarısız ders sayınız en fazla 2 ise, 5. Yarıyıldan itibaren başlayarak ve toplamda 4 yarıyıla yayılacak şekilde ek dersler (formasyon dersleri) alarak öğrenciliğiniz sırasında aynı zamanda formasyon eğitimi alabileceksiniz.
Eğer mezun iseniz ve lisans mezuniyet ortalamanız en az 2,5/4 ise doğrudan bu eğitimi verebilecek üniversitelere başvurarak mezuniyetinizden sonra da formasyon eğitimi alabileceksiniz.
YÖK, hangi üniversitelerin “Formasyon Eğitimi Sertifikası” verebileceğini her yıl yapacağı kontroller ile belirleyecek ve bu durumda formasyon sertifikası eğitimi verebilecek üniversiteler her yıl değişiklik gösterebilecektir.
YÖK tarafından 2014 Pedagojik Formasyon Eğitimi Hakkında Duyuru (17.04.2014)
“Lisans eğitimine paralel olarak yürütülecek programlar, mezunlar için açılan programlarla birlikte aynı usul ve esaslara tabidir. İlgili üniversiteler, programların yürütülmesinde kendi imkanlarına ve öğrenci ihtiyaçlarına göre, gündüz, akşam, hafta sonu gibi farklı alternatifler sunabilecek; bunların dışında yaz okulu uygulaması (uygulamalı dersler hariç), uzaktan öğretim (uygulamalı dersler hariç) ve gerek duyulduğunda açık öğretim fakültesinden yararlanabileceklerdir. Pedagojik formasyon eğitimi programlarıyla ilgili usul ve esaslar güncellenerek önümüzdeki günlerde YÖK’ün Web sayfasından ilan edilecektir.” denildi YÖK tarafından.
KAYNAKÇA
http://www.yok.gov.tr/
http://www.yukseklisans.com.tr/
Share:

Yedi Güzel Adam Kimdir?

Yedi Güzel Adam Kimdir ?

Halk şiirinin büyük ustası Karacaoğlan’dan, modern şiirin önemli temsilcisi Necip Fazıl’a, Erdem Bayazıt’tan Cahit Zarifoğlu’na, Nuri Pakdil’den Âşık Mahzuni’ye kadar pek çok şair ve yazarı yetiştiren şehir “Şairler şehri Kahramanmaraş”tır. Birçok edebiyatçının yolunun kesiştiği bu güzel kent, 1950′li yıllarda edebiyatta ‘Maraş Ekolü’ diye anılan ekole de ev sahipliği yapmıştır. Yedi Güzel Adam Dizisinin hikayesi de Maraş’ta geçiyor. Maraş’ta hemen hemen aynı döneme denk gelen Maraş Lisesi öğrencilerinin hikayesi anlatılıyor. Bu güzel şehrimizde çekilen dizi TRT 1 ekranlarında seyirciyle buluşuyor. Dizi ismini ise Şair Cahit Zarifoğlu’nun kaleme aldığı Yedi Güzel Adam şiirinden alıyor.

Son zamanlarda hakkında yazılıp çizilenler de gün geçtikçe artıyor. Tarihi bir dizi ve bu dizinin hemen hemen her kesimden izleyicisi oldu. Peki kimdir bu Yedi Güzel Adam ?
Sezai Karakoç, Nuri Pakdil, Mehmet Akif İnan, Erdem Bayazıt, Alaaddin Özdenören, Rasim Özdenören ve Cahit Zarifoğlu.


Sezai Karakoç Kimdir?
2 Ocak 1933 yılında Diyarbakır’ın ergani ilçesinde doğmuştur. Şair, yazar, düşünür, siyasetçidir. 
Çocukluğu Ergani, Maden ve Dicle ilçelerinde geçen ve 1938 yılında Ergani’de 3 ay ilkokul öncesi ihtiyat sınıfına devam eden Sezai Karakoç, ilkokulu 1944‘de Ergani’de bitirdi. Daha sonra Maraş Orta Okuluna parasız yatılı olarak kayıt oldu. 1947′de burayı bitirerek Gaziantep‘te yine parasız yatılı lise öğrenimine başladı.  Felsefe okumak istediği için İstanbul’a gitti. Babasının isteği İlahiyat Fakültesiydi. Kendi parasıyla okuyamayacağını anlayınca, o zaman parasız yatılı kısmı bulunan Siyasal Bilgiler Fakültesi sınavına girdi. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni kazanarak başladığı yüksek öğrenimini 1955′te fakültenin mali şubesinden mezuniyetle tamamladı.
İstanbul’da Diriliş Yayınları ve Diriliş Dergisi’ni kurdu. 1990 yılında “güller açan gül ağacı” amblemiyle Diriliş Partisi‘ni kurdu. Yedi yıl Partinin Genel Başkanlığını yürüttü.  Ancak bu parti 19 Mart 1997′de üstüste iki defa genel seçime girmediği için kapatıldı. 2007 yılında Yüce Diriliş Partisi’ni kurdu ve halen partinin genel başkanlık görevini yürütmektedir.
Karakoç, 2011 yılı Cumhurbaşkanlığı edebiyat ödülüne layık görüldü fakat kendisine verilen plaket ve para ödülünü reddederek bu ödülü almaya gitmedi.

Nuri Pakdil Kimdir ?
Şair 1934 Maraş’ta doğdu. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdi. İlk çalışmalarını, şiir ve deneme türlerinde Maraş’ta, Demokrasiye Hizmet gazetesinde yayımladı. Lisedeyken Hamle adında bir dergi çıkardı (1954/55). İstanbul’da bir haftalık dergide sanat sayfaları düzenledi (1964).
Edebiyat dergisini (Şubat 1969) ve Edebiyat Dergisi Yayınları’nı (1972) kurdu. Nuri Pakdil’in ve Edebiyat Dergisi Yayınları’nın ilk kitabı Batı Notları’dır. Edebiyat Dergisi, kimi aralıklarla uzun yıllar sürdürdüğü yayınına, Aralık 1984′te ara verdi. Edebiyat Dergisi Yayınları, 1972-1984 yılları arasında, 18′i Nuri Pakdil imzasını taşıyan, 45 kitap yayımladı.
Nuri Pakdil, 28 Şubat 1997 tarihinde Edebiyat Dergisi Yayınları’ndan yeniden kitap yayımlamaya başladı. Sitemizin güncellendiği tarihe kadar, daha önce yayımlanan 5 kitabın yeniden çalışılmış basımı ve 12 yeni kitabın ilk basımları yapıldı.

Mehmet Akif İnan Kimdir ?
Mehmet Akif İnan  (Doğum : 12 Temmuz 1940 Şanlıurfa - Ölüm: 6 Ocak 2000 Şanlıurfa), İlk ve Orta öğrenimini Urfa’da tamamladı. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü (1972) mezunu. Öğrencilik yıllarında Hilâl dergisi ve yayınlarını yönetti (1960-64), bir ara Türk Ocakları Genel Merkez Müdürü oldu. Mezuniyetinden sonra Ankara’da çeşitli liselerde ve Gazi Eğitim Enstitüsü’nde edebiyat öğretmenliği yaptı. İlk yazı ve şiirleri 1957′den sonra mahalli gazetelerde çıktı. 1959′da Derya adlı bir gazete yayımladı. Edebiyat ve Mavera dergisinin kurucuları arasında yer aldı. Daha çok Edebiyat dergisinde çıkan yazıları, 1977′de Yeni Devir gazetesinde Akif Reha imzası ve kendi adıyla yazdığı köşe yazılarıyla tanındı. Bazı ürünleri Türk Ruhu, Türk Yurdu, Filiz, Yeni İstiklal ve Hilal gibi gazete ve dergilerde yayımlanmıştı. Divan ve halk şiiri geleneğinden yararlandığı şiirleriyle kendi kuşağının usta şairleri arasında yer aldı. 

Erdem Bayazıt Kimdir ?
1939 yılında Kahramanmaraş’ta doğdu. İlkokul ve Lise öğrenimini burada tamamladı. Yüksek öğrenimine 1959 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinde başladı. Geçim zorluğu yüzünden 1961’de öğrenimini devam mecburiyeti olmayan Ankara Hukuk Fakültesine naklederek askere gitti. Askerlik dönüşü fakülte değiştirerek yüksek öğrenimini Ankara Üniversitesi DTCF Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünde tamamladı. Edebiyat öğretmenliği, kütüphane müdürlüğü yaptı. Sanayi Bakanlığı İnsan Gücü Eğitim Dairesi Başkan Yardımcısı iken bu görevinden istifa suretiyle ayrılarak Akabe Yayınları’nın ve Mavera dergisinin yönetimini üstlendi. 1987 Milletvekili seçimlerinde Anavatan Partisi’nden aday oldu. Kahramanmaraş’tan milletvekili seçildi. TBMM’nin 18. Dönem çalışmaları süresince Milli Eğitim ve Çevre Komisyonlarında görev aldı. Erdem Bayazıt, 5 Temmuz 2008 tarihinde İstanbul’da vefat etti.
Aldığı Ödüller: 
Risaleler; Türkiye Yazarlar Birliği 1988 Şiir Ödülü. İpek Yolundan Afganistan’a; TYB 1983 Gazetecilik Ödülü.

Alaaddin Özdenören Kimdir ?
Türk Edebiyatı’nın önde gelen hikayecilerinden Rasim Özdenören’in ikizi olarak 20 Mayıs 1940′ta Kahramanmaraş’ta dünyaya gelen Alâeddin Özdenören, ilk ve orta öğrenimini Maraş, Tunceli, Malatya ve İstanbul’da tamamladı. 1966 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’nü bitiren Özdenören, İstanbul, Maraş, Çorum, Mersin ve Ankara’da çeşitli okullarda öğretmen olarak görev yaptı. 1991 yılında Kültür Bakanlığı Müşavirliği’ne atanan Özdenören, bu görevindeyken emekli oldu ve emekliliğinden sonra Balıkesir’e yerleşti. Lise yıllarında ikiz kardeşi Rasim Özdenören, Cahit Zarifoğlu ve Erdem Bayazıt ile Maraş’ta çıkardıkları Hamle dergisi ile mahalli gazeteler için hazırladıkları edebiyat sayfalarında edebiyata başlayan Alâeddin Özdenören, daha sonraları Yeni İstiklal, Diriliş ve Edebiyat dergileri ile, 1976′da kurucuları arasında yer aldığı Mavera dergisinde yazmaya devam etti. Daha çok şairlik yönüyle tanıdığımız Alâeddin Özdenören’in deneme, inceleme, hatıra ve deneme alanlarında da eserleri vardır. Alaeddin Özdenören, 26 Haziran 2003′de hayata gözlerini yumdu.

Rasim Özdenören Kimdir ?
1940 yılında Kahramanmaraş’ta doğdu. İlk ve orta öğrenimini Kahramanmaraş, Malatya ve Tunceli şehirlerinde tamamladı. İ.Ü. Hukuk Fakültesi’ni ve İ.Ü. Gazetecilik Enstitüsü’nü bitirdi. Devlet Planlama Teşkilatı’nda uzman olarak çalıştı. 1970-1971 yıllarında araştırma amacıyla ABD’nin çeşitli eyaletlerinde kaldı. 1975 yılında Kültür Bakanlığı Bakanlık Müşavirliği görevine geldi. Aynı bakanlıkta bir yıl da müfettişlik yaptı. 1978 yılında memurluktan istifa etti. Bir süre sonra tekrar döndü. Çok Sesli Bir Ölüm ve Çözülme adlı hikayeleri ayrıca televizyon filmi olarak çekildi. Bunlardan ilki, Uluslararası Prag TV Filmleri Yarışması’nda jüri özel ödülünü aldı. 

Cahit Zarifoğlu Kimdir?
Cahit Zarifoğlu, 1940’da Ankara’da doğdu. İstanbul Üniversitesi Alman Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü bitirdi. Öğrencilik yıllarında sırasıyla ilkokullarda öğretmen vekilliği, çeşitli gazete ve haftalık dergilerde musahhih ve teknik sekreterlik, bazı özel şirketlerde tercümanlık, muhasebe yardımcılığı yaptı. Askerliğinin kıta hizmetini Sarıkamış Dağcı Alayı’nda ve 1974 Kıbrıs Harekâtı’nı müteakip Kıbrıs’ta ikmal etti. Goethe Enstitüsü’nün dil kurslarına katılmak üzere iki defa Almanya’ya gitti. Bir grup arkadaşıyla “Mavera” dergisinin kuruluşunda ve yayınında görev aldı. 1976’da TRT Genel Müdür Mütercim Sekreteri görevine atandı. Aynı kurumun değişik ünitelerinde raportör, araştırma görevlisi, uzman ve şef olarak çalıştı. İstanbul Radyosu’nda denetçi olarak görev yaptığı sırada 7 Haziran 1987’de vefat etti. 
Share:

Sigorta Brokerlığı Nedir?

Broker , sigorta piyasasını sigortalı adına araştıran ve birçok sigorta şirketi ve sigorta türü arasında sigortalı için en uygun seçimi bulan ve sigortalısını yönlendiren sigorta aracısıdır. Bir başka deyişle sigorta brokeri; sigortalı adına hareket eden, sigortalının vekili olan, onun risk yönetimi danışmanı ve sigorta aracısı olan bir kurumdur. Sigorta Brokeri kurumların danışmanlığını yapar, kurumları temsil eder ve sigorta şirketlerinin değil sigortalının temsilcisidir.

Acente ve sigorta şirketlerinin amacı , temsil ettikleri şirketlerin ürünlerini pazarlamak ve satmaktır. Hukuki yapısı itibariyle sigorta brokeri, sigorta şirketinin değil sigortalının temsilcisi olarak bağımsız ve yansızdırlar. Bu görevi yerine getirebilmek için sigorta brokerlik şirketi, dünyadaki diğer gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, idari, otomasyon, eğitilmiş personel kadrosu, gelişmiş teknik ve teknolojik altyapı gibi belirli nitelikler ve finansal güce sahip olmak durumundadırlar. Sigorta Brokerliği faaliyeti için Hazineden özel ruhsatla yetkilendirilen sigorta brokerlerinin profesyonel çalışması, iş bilgisi ve itibarı bağımsız bir sigorta danışmanı için gereken seviyede olmalıdır. Sigorta brokerini güçlü kılan bu özelliklerin yanı sıra Hazinenin zorunlu olarak sigorta brokerlerinden istediği Mesleki Sorumluluk Sigortası ile sigortalıların güvencesi daha da artmaktadır.

Sigorta Brokeri ;


Sigortalının temsilcisi sıfatıyla, sigorta şartlarının hazırlanmasında ve sözleşmeden doğan hakların takibinde sigortalı yerine hareket eden bir sigorta danışmanıdır.

Sigortalının risk danışmanıdır.

Sigortalı adına uygun sigorta programlarını geliştirmek ve onları uygulamakla görevlidir.

Sigorta şirketlerinin mali yapısı, teknik kapasitesi, reasürans alt yapısı konularında bilgi sahibi olduğundan , sigortalıları sigorta şirketi seçiminde de sağlıklı alternatifler sunmaktadırlar.

Sigortalı adına Risk Yönetimi ve Sigorta Danışmanlığı görevi ile faaliyet gösteren Sigorta Brokerinin sigortaya bakış açısı, sigortalının temsilcisi olması onu diğer aracı kurumlardan farklı kılan en önemli özelliktir.
Sigortacılık çok ciddi bir uzmanlık gerektiren bir meslektir. Türkiye’de veya uluslararası alanda faaliyet gösteren ticari ve sınai kuruluşlar da ana faaliyetlerinden kaynaklanan risklerini çok iyi analiz etmeli ve bu analiz sonucu ihtiyacı olan teminatları sağlaması ile ani ve beklenmedik olası risklerini önceden teminat altına alarak bir anda faaliyetlerinin son bulma riskini ortadan kaldırmış olacaklardır. Sigortalıların olası ekonomik ve manevi kayıplarını en aza indirmesi için, sektörel risk analizini en iyi yapabilen , bu riskleri sigortacı bakış açısıyla değerlendirebilen, sigortalının menfaatlerini gözeten sigorta danışmanları başka bir deyişle sigorta brokerleri ile çalışmayı tercih etmesi en uygun çözüm olacaktır.


Share:

Samsung telefonlarda kasma sorununun çözümü

Öncelikle şunu belirteyim , Yapacağımız işlemlerde bilgisayara ve ya her hangi bir programa ihtiyaç duymayacağız. Sadece telefonun kendi ayarlarından işimizi göreceğiz. .

Arkadaşlar öncelikle şunu belirteyim. Bizim Telefonumuz kasmıyor... Sadece ana menü yani bir değişle TouchWiz arayüzü kasıyor. Bunun önüne geçmekte bizim elimizde. Öncelikle asıl işlemlere başlamadan ufak detaylar veriyim...
-Cihaza Asla Google Play Store'dan başka bir marketten uygulama yüklemeyin. Çünkü bunu yapmak bazen Android sistemine çok zarar verebiliyor.
-Gereksiz ve yapımcısı tanınmadık oyun ve ya uygulamaları indirmeyin !
-Telefonumuzun arka planındaki uygulamaları sık sık kapatalım...
-Cihazımızın Ram'ini en az günde birkere boşaltalım...
-akıllı özellikleri,NFC'yi,Wi-Fi'yı,Wi-Fi alanını, Bluetooth'u ve Screen Mirroring özelliklerini kullanmadığımız zamanlarda kapalı tutalım.
Öncelikle arkadaşlar cihazımızın 4.3 Android Jelly Bean olduğundan emin olmalıyız... Eğer değilse
Ayarlar>Cihaz hakkında>Yazılım güncelleştirme
kısmına gelip Güncelle Seçeneğini seçersek cihazımız otomatik olarak en yeni güncellemeleri denetler ve güncelleme işlemi için sizden onay ister.
Her şey tamamsa işlemimize başlayabiliriz...

1-Öncelikle arkadaşlar S-Voice uygulamasını kapatmamız gerekecek... Çünkü Ana sayfanın (TouchWiz'in) kasmasının en büyük nedenlerinden biri S-Voice uygulamasıdır... S-Voice uygulamasını Devre dışı bırakmak için ,
Ayarlar>Daha Fazla>Uygulama Yöneticisi>Hepsi
Kısmına gelip Aşşağıya doğru inerek S-Voice uygulamasını bulup üzerine dokunmalıyız Ve
Devre dışı
Seçeneğini seçerek devre dışı bırakmalıyız (Karşınıza gelecek uyarıyı önemsemden Tamama dokunmalısınız yoksa işlem gerçekleşmez)
Bu işlemi yaptıktan sonra arkadaşlar S-Voice devre dışı kalır ve ana menü tuşuda daha hızlı işlev görür.Bu arada S-Voice silinir diye korkmayın. Biz bu uygulamayı Sadece devre dışı bırakıyoruz... Daha sonra dilerseniz Devre Dışı kısmından tekrar etkin hale getirebilirsiniz...

2-Bu işlemde arkadaşlar cihazımıdaki kullanmadığımız Google Ve ya Samsung uygulamalarını devre dışı bırakacağız (örn:Drive,Dropbox,GameHub,Google Play Oyunlar vs vs)
Bu işlem içinde Az önce girdiğimiz
Ayarlar>Daha Fazla>Uygulama Yöneticisi>Hepsi
Kısmından teker teker kullanmadığımız uygulamaları S-Voice'u devre dışı bıraktığımız gibi devre dışı bırakacağız...
3-Bu işlemde ise arkadaşlar Cihazımızın belleğini en iyi duruma getireceğiz. Yani kullanmadığımız tüm Uygulama,Resim,video vb. şeyleri sileceğiz.
Uygulamaları silmek için
Ayarlar>Daha Fazla>Uygulama Yöneticisi>yüklenen
kısmından uygulamların üzerine dokunup Kaldır seçeneğini seçersek uygulama silinir Ve ya
Ana sayfa'ya gelip (Uygulamalar kısmına) Sol alt köşedeki Ayar Sanal butonuna dokunup Kaldır seçeneğini seçersek uygulamaların üzerine dokunarak onları silebiliriz..
Resim ve ya videoları silmek için
Galeriye girip silinecek resmin veya Videonun üzerine bir süre basılı tutup Sağ üst köşedeki çöp kutusu simgesine basarak silebilirsiniz...
4-Tüm özellikleri kapatın.Tüm Özelliklerden kastım Wi-Fi ,Bluetooth vb. özellikler.
Özelliklerin kontrolü için
Ayarlar>bağlantılar
Kısmından özelliklerin kontrolünü sağlayabilirsiniz.
5-Güç Tasarrufu modunun kapalı olduğundan emin olun ! Çünkü arkadaşlar güç tasarrufu modu cihazın performansını kısarak cihazın şarj ömrünü uzatır...
Güc tasarrufunu devre dışı bırakmak için
durum çubuğunu iki parmağımızla aşşağıya kaydıralım... Karşımıza çıkan seçeneklerin içinden güç tasarrufunu bulup üzerine dokunalım... (Eğer güç tasarrufu aktifse yeşil olarak gözükür...)
6.Şimdi arkadaşlar son olarak Cihazımızı yeniden Başlatmamız gerekiyor
Cihazımızı yeniden başlatmak için
Power tuşuna basılı tutun. Birkaç saniye sonra Karşınıza seçenekler çıkacak.Bu seçeneklerden Yeniden Başlat Seçeneğini seçerek yeniden başlatabilirsiniz.

Her şey bu kadar arkadaşlar. Cihazımıdaki Değişimi çok rahat farkedebileceğiz. Umarım size faydalı bir şeyler hazırlayabilmişimdir...
Eğer ki sorunuz olursa Yorum Yaparak bana sorabilirsiniz ...

Share:

ALS Hastalığının Belirtileri Nelerdir ?

ALS omurilikte kasları besleyen sinirlerin bulunduğu bölgeyi etkiler. Bu bölgelerde hastalık yüzünden sağlıklı sinirler yerine sertleşmiş veya hasarlı doku gelişir. Bunun sonucunda da kaslar beslenemez ve git gide zayıflayıp küçülür.
ALS Nasıl Teşhis ve Tedavi Edilir?
Hastadan hastaya belirtiler ve hastalığın seyri farklılık gösterebilir. ALS her hastada aynı şekilde başlayıp ilerlemez. Genellikle kol ve bacak kaslarında güçsüzlük ilk belirtiler arasındadır. Sık sık düşmek, ayağı takılmak, eşyaları elinden düşürmek, konuşma güçlüğü, kaslara kramp girmesi diğer belirtiler arasındadır. Hastalık zaman içerisinde ilerledikçe yemek yemek, yutkunmak ve hatta nefes almak zorlaşmaya başlar. Hastalığın teşhisi için kas ya da sinirbiyopsisi gerekebilir.
Tedaviye gelince, ALS’nin şu an için bilinen bir önleyici ya da iyileştirici tedavisi yoktur. Belirtileri kontrol altına almak ve yavaşlatmak için çeşitli ilaç tedavileri ve fizik tedavi uygulanabilir.
ALS hastalarına genellikle 3 ila 5 yıl arasında ömür biçilmesine karşın hastaların % 10’unun 10 yıldan fazla bir süre hayatta kaldığı bilinmektedir. İsmini hepimizin bildiği, İngiliz bilim adamı Stephen Hawking 21 yaşında ALS hastalığına yakalanmış ve 50 yılı aşkın bir süredir bu hastalıkla yaşamaktadır.
ALS Hastalığının Belirtileri?
-Çoğunlukla kol ve bacaklarda başlar
-Yatağa bağımlı kılıyor
-Solunum Ve yutma Kaslarını Etkiliyor
Share:

2 Şubat 2016 Salı

Ebola Nedir ?

Ebola virüsü hastalığı (EVD) veya Ebola kanamalı ateşi (EHF) veya kısaca EbolaEbola virüsünün neden olduğu, insanlarda ve diğer primatlarda görülen bir hastalıktır. Belirtiler tipik olarak virüse yakalandıktan sonra ateş, boğaz ağrısı, kas ağrısı ve baş ağrısı ile iki gün ila üç hafta sonra başlar. Tipik olarak bulantı, kusma ve ishalkaraciğer ve böbrek fonksiyonlarında azalma ile birlikte takip eder. .Bu noktada, bazı kişilerde kanama sorunları görülmeye başlar.
SEBEP VE TANI
Virüs, enfekte olmuş bir hayvanın (genellikle maymunlar veya meyve yarasaları) kan veya vücut sıvıları ile temas sonucunda bulaşabilir.Doğal ortamda hava yoluyla yayıldığı belgelenmemiştir.Meyve yarasalarının virüsü etkilenmeden taşıyıp yaydıklarına inanılmaktadır. İnsan enfekte olduktan sonra hastalık insanlara da yayılabilir. İyileşen erkekler, yaklaşık iki ay boyunca meni yoluyla hastalığı bulaştırabilirler.Tanıyı koymak için, tipik olarak sıtma, kolera ve diğer viral kanamalı ateş gibi benzer belirtileri olan hastalıklarının öncelikle kapsamdan çıkarılmalıdır. Tanıyı doğrulamak için kan örneklerinden viral antikorlar, viral RNA veya virüsün kendisi aranır.
KORUNMA YOLLARI
Korunma, hastalığı taşıyan maymun ve domuzlardan insanlara hastalığın yayılmasını azaltılmayı içerir. Bu hayvanlarda enfeksiyon olup olmadığını kontrol ederek ve eğer hastalık tespit edilirse bu hayvanları öldürüp cesetlerini düzgün olarak bertaraf ederek yapılabilir. Eti doğru dürüst pişirmek ve eti muamele ederken koruyucu giysiler giymenin yanı sıra , hastalık taşıyan bir kişinin yakınında da korucu giysiler giymek ve elleri yıkamak yardımcı olabilir. Hastalıklı insanların vücut sıvısı ve doku örnekleri de özel itina ile muamele edilmelidir.
Share:

Casper VIA M1 Teknik Özelikkleri Ve Fiyatı Nedir ?

Casper VIA M1 Özellikleri Akıllı telefon sеktöründе tecrübesini ve kalitеsini her geçen gün daha dа artıran Casper yeni modeli VIA M1 modеlini uygun fiyata satışa sundu. Satış fiyatı kadar özellikleriyle de dikkat çeken Casper VIA M1'in öne çıkan özelliklerinden bahsеdеcеk оlursak;
-5. 2 inçlik IPS Ekran
- 8 çekirdekli MеdiaTеk 6753V işlemci
-Mali T720 grafik işlemci
-3 GB RAM
-2. 900 mAh kаpаsiteli batarya
- 13 Megapiksel arka kamera
-5 Megapiksel ön kamera özellikleriyle birlikte satışa sunulmuş durumda.

Casper VIA M1 Güncеl Satış Fiyatı   Caspеr VIA M116 GB versiyonu 1. 299 TL'den 32 GB versiyonu ise 1. 399 TL'den raflardaki yerini almış durumda.


Share:

Salda Gölü Nerededir ?

Salda GölüBurdur'un Yeşilova ilçesinde, ilçe merkezine 4 km. uzaklıkta, ormanla kaplı tepeler, kayalık araziler ve küçük alüvyal ovalarla çevrili hafif tuzlu karstik [1] bir göldür. Göller bölgesi içindedir. Yüzölçümü yaklaşık 44 kilometrekaredir. 184 metreye varan derinliği ile Türkiye'nin 2. en derin gölüdürKış aylarında önemli sayılarda barındırdığı pasbaş, patka ve dik kuyruk ördek Salda Gölü'nün uluslararası öneme sahip sulak alanlar içerisinde yer almasını sağlamaktadır. Çevresi karaçam ormanlarıyla çevrili olup plajları vardır. Göle 1989 yılında Doğal Sit Alanı statüsü verilmiştir.
Suyunun temizliği ve turkuaz rengiyle oluşan güzel manzaranın yanı sıra, güneybatı ve güneydoğu kıyılarında yer alan küçük kumsallar alanın rekreaktif amaçlı kullanımına olanak sağlamaktadır. Salda Gölü Burdur ilinin yaklaşık 60 km. batısında yer alır. Türkiye'nin en derin, en temiz, en berrak özelliklere sahip gölü olarak tanınıyor. Deniz seviyesinden yüksekliği 1140 m.'dir. Göl suyunun terkibinde magnezyum, soda ve kil bulunması bazı cilt hastalıklarının tedavisinde yararlı sonuçlara sebep oluyor. Uzmanların yaptığı araştırmalara göre göl suyu sivilcelere iyi geliyor. Gölün arka kısmında kalan orman örtüsü keklik, tavşan, tilki, yaban domuzu, göl ise yaban ördeklerine ev sahipliği yapıyor. Göl içindeki suların çekilmesiyle görülmeye başlayan yedi beyaz ada bulunmaktadır. Gölün doğusunda Yeşilova ilçesi, güneybatısında Salda, kuzeybatısında Doğanbabave kuzeydoğusunda Kayadibi köyleri yer almaktadır. Son 20 yıldır, göl seviyesinde 3-4 metreyi bulan bir çekilme olmuştur. Hâlen çekilme devam etmektedir.
Share:

Mikail meleğinin görevi nedir?

Dört büyük melekten biri olup, tabiat olaylarını düzenlemekle görevlendirmiştir. Kelime olarak, “Allah’ın küçük ve sevgili kulu” anlamına gelen Mikail Kur’an’ın bir yerinde Cebrail ile birlikte geçmektedir: “Her kim, Allah’a, meleklerine, peygamberlerine, Cebrail’e ve Mikâîl’e düşman olursa bilsin ki Allah da inkar edenlerin düşmanıdır.” (Bakara, 2/98)
Share:

Blog İçeriğini Başka Bir Bloga Nasıl Aktarırırm?

Diyelim ki findbull.blogspot.com adresindeki blogumu tüm içeriğiyle birlikte findbull2.blogspot.com gibi başka bir hesaba taşımak istiyorum.Bunun için export ve import adı verelen dışa akttarma ve içe aktarma işlemlerini yapmalıyız.

Blogger’da Yedek Almak

Blogger’daki blogunuzun tüm yazı ve yorumlarını içeren yedeğini almak için Kumanda Paneli > Ayarlar > Diğer > Blogu Dışa Aktar > Blogu Yükle yolunu takip edin.


İçeriği Başka Bir Bloga Aktarmak

Yedeğini aldığımız bu içeriği bir başka Blogger hesabımıza aktarmak için aktaracağımız blog hesabımıza girip Kumanda Paneli > Ayarlar > Diğer > Blogu İçe Aktar yolunu takip edin ve açılan pencereden yedeklediğiniz dosyayı seçerek yükleyin.
Share:

Cebrâîl meleğinin görevi nedir?

Dört büyük melekten birinin ismi olup, peygamberlere vahiy getirmekle görevlidir. Kur’an’da bu meleğin ismi Cibrîl, Rûhu’l-Kudüs, Ruhu’l-Emîn, Ruh ve Resul şeklinde geçmektedir. Bütün peygamberlere vahyi getiren Cebrâil’dir. Kur’an’a göre o, karşı konulmayacak bir güce, üstün ve kesin bilgilere sahip, Allah nezdinde çok itibarı olan ve diğer meleklerin kendisine itaat ettiği şerefli bir elçidir. Yenilmez bir kuvvet ve Allah nezdinde büyük bir makam sahibi olduğu ifâde edilmiştir: “O (Kur’an), şüphesiz değerli, güçlü ve arşın sahibi (Allah’ın) katında itibarlı bir elçinin (Cebrâil’in) getirdiği sözdür.” (Tekvir, 81/19-20)
Share:

Taksitli Telefon Almak Mümkün mü ?

Cihaz kampanyalarında

“taksit planlama” dönemi başladı

Avea, Türkiye’de bir ilke imza atarak müşterilerinin hayallerindeki cihazlara kendilerine özel taksit seçenekleriyle sahip olabilmelerini sağlayan ‘Avea Taksit Planlama Sistemi’ uygulamasını başlattı. Kampanyaya Avea satış kanallarında satılan tüm cihazlar dahil…

 Yeni yasa ile cep telefonunda taksitlenmenin kalktığını bilmeyenimiz yoktur herhalde. Bunun dışında senet sepetle zaten yüksek vergilerle neredeyse iki katı para ödediğimiz akıllı telefonlara konan taksitlendirme farkları malumunuz.

Bunun dışında bazı ufak çaplı işletmelerin akıllı telefon yerine beyaz eşya alınmış gibi gösterip taksitlendirme durumlarını biliyoruz. Sonuçta bu yapılanlar ne yasal ne de vicdani bir durum teşkil ediyor. Üzerine eklenen fahiş fiyatları ödemekte ihtiyaç sahiplerine düşüyor.

Avea bu konuda Türkiye’de bir ilk yaşattı.

Türkiye’nin en inovatif mobil operatörü Avea, akıllı telefon, tablet ve aksesuarlar dahil olmak üzere satış noktalarında satılan tüm cihazların kişiye özel koşullarda taksitlendirilmesini sağlayan ‘Avea Taksit Planlama Sistemi’ni hayata geçirdi. Türkiye’de bir ilk olan uygulamadan tüm Avealılar ve ilk kez Avealı olacak müşteriler faydalanabilecek. Kampanya 31 Ağustos 2015 tarihine kadar Avea satış noktalarında, kampanyalı tüm cihazlar için geçerli olacak.

Avea Taksit Planlama Sistemi’nden faydalanmak isteyen müşterilerin cihaz kampanyasına katılım anında ön ödeme yapmaları yeterli. Ön ödeme miktarının tamamen müşterinin isteği doğrultusunda belirlendiği kampanyada, ön ödeme yapıldıktan sonra kalan cihaz ücreti taksitlendirilebiliyor.

Avea olarak en yeni teknolojileri en ideal koşullarda müşteriye sunmanın öncelikleri olduğuna dikkat çeken Türk Telekom Entegre Bağlantı Yönetimi Direktörü Baran Yurdagül, “Pazarda benzeri olmayan Avea Taksit Planlama Sistemi sayesinde müşterilerimize diledikleri cihaza diledikleri koşullarda sahip olma esnekliği sunarak sektörde bir ilki daha gerçekleştirdik. Avealıların ve ilk kez Avealı olacak müşterilerin yararlanabildiği bu kampanyayla, müşterilerimizin en yeni teknolojilere daha kolay ulaşmalarını sağlayarak dijital dünyanın getirdiği eğlence ve verimliliği en iyi şekilde yaşamalarını hedefliyoruz” dedi.

Bu taksitlendir sonrası fiyat politikaları bilinmez ama iyisi mi bir Avea merkezinden işin aslını öğrenmek akıllı telefon almak isteyen ama taksitlendiremediği için parayı denkleştiremeyenlerin borcu olsun.
Share:

Azrail meleğinin görevi nedir?

Dört büyük melekten birinin ismi olup, insanların canını olmakla görevlidir. Bu melek Kur’an ve sahih hadislerde, Azrâîl ismiyle değil, melekü’l-mevt (ölüm meleği) şeklinde geçmektedir. “De ki: Sizin için görevlendirilen ölüm meleği canınızı alacak, sonra Rabbinize döndürüleceksiniz.” (Secde 32/11) Her insanın canını almakla görevli bir ölüm meleği vardır. Azrâîl bu meleklerin başıdır: “Nihayet birinize ölüm geldiği vakit (görevli) elçilerimiz onun canını alır ve onlar görevlerinde kusur etmezler.” (En’am, 6/61, A’raf, 7/37). 
Share:

Atilla Han Kimdir?


İmparator Atilla Han kimdir?
Atilla Han’ın kısaca hayat hikayesi. Atilla Han’ın yaptığı savaşlar. Atilla Han nasıl ölmüştür?
Doğum tarihi kesin olarak bilinmeyen (395 – 410 arası) Attilâ Hun İmparatorluğunun kurucusudur. Gençliğinin nerede, nasıl geçtiği pek bilinmiyor. Bir söylentiye göre, çocukluğunda barış rehini olarak bir zaman Roma’da yaşamış, Romalıları yakından tanımış, dillerini, geleneklerini öğrenmiştir.
Babasının adı Muncuk idi. Kendisinden önce birlikte hakanlık eden iki amcası Oktar ile Rua’nın (ya da Rugila) ölmeleri üzerine, 434 yılında, ağabeysi Bileda ile birlikte tahta çıkmıştır. 442 ile 445 yılları arasında Bileda’nın öldürülmesiyle Attilâ Hun Devletini tek başına idare etmeye başlar. Ağabeysini Attila’nın öldürttüğünü söyleyenler varsa da, bu işi doğrudan doğruya Bileda’nın kumandanlığını yetersiz bulan askerlerinin yaptığı sanılıyor.
Hunlar, Attilâ tahta çıkmadan önce de epeyce yayılmış, birçok ulusları haraca bağlamışlardı; ama onları birleştiren, bir imparatorluk haline getiren Attilâ oldu, önce Asya’daki devletleri kendisine bağladı. Sonra Bizans’a boyun eğdirdi. Arkasından bütün Orta Avrupa’yı geçerek Orlean’a kadar uzandı.
Hun tehlikesine karşı birleşen Avrupa devletleri, Romalılar, Gotlar, Alanlar Orlean’da Attilâ ile büyük bir savaşa giriştiler, iki yanın da kesin bir zafere ulaşamadığı bu savaşta Got Kıralı Theodorik öldürüldü; ama Attilâ da ya ordusunu daha fazla yıpratmak istemediğinden, ya da zafer umudu kalmadığından geri çekildi.
Ertesi yıl yeni bir ordu ile Roma’ya yürümek üzere İtalya’ya giren Attilâ – çeşitli sebeplerden savaş şartlarının kendi ordusu için iyi olmayacağını sezerek Papa’nın ricası üzerine, büyük bir para karşılığında Roma’yı çiğnemekten vazgeçip İtalya’dan çıktı.
Attilâ 453 yılında, yeni seferlere hazırlandığı bir sırada, Burgunda Kralının kızıyla evlendiği gecenin sabahı yatağında ölü bulundu. Kızın hakanı intikam almak için öldürdüğünü söyleyenler varsa da, Attilâ’nın o gece düğünde fazla şarap içmiş olması yüzünden öldüğü biliniyor.
Share:

Bel Fıtığının Belirtileri Nelerdir?


Günümüzde çok sık rastlanan bu hastalık, doğru tedavi edildiği taktirde iyileşme oranı çok yüksek olduğu uzmanlar tarafından söylenir. Erken teşhis tedavi açısında büyük önem teşkil etmektedir. Erken teşhiste bulunan hastalara uygun tedaviye karar aşaması kısalır ve tedavi daha kısa sürede, olumlu sonuç verir. Cerrahilerin doğru bir zamanda tedavi etmesi, hastalar için çok önemlidir. Hastalık belirli evrelerden geçtikten sonra da kuvvetsizlik, uyuşukluk gibi belirtiler tam düzelemeyebilir. Bu aşamada erken teşhiste bulunan hastalar, bu belirtileri görme olasılığı düşüktür.
Bel fıtığı, vücudun yükünü dengeli olarak taşıyan disk denilen doku fıtıklaşarak, komşuluğunda bulunan bölgede sinirlere doğru yer değiştirir ve bunları baskı altında bırakması sonucunda oluşur. İnsanın vücudunu taşıyan önemli bölgedir. Bel fıtığı; eğilip bükülme, belin alt bölgesinde binen yük, zorlayıcı hareketler disk yapısının bozulmasına neden olur. Çeşitli kazalar az da olsa bel fıtığına neden olur. Bunun yanında ailesel yatkınlık, şişmanlık, genetik özellikler, yaş, omurga yapısı bel fıtığını oluşturmada diğer etkenlerdir.

Bel Fıtığı Belirtileri
Ağrılar: Bel fıtığının neden olduğu ağrılar genellikle şiddetlidir ve kişiyi ağrı kesici almaya zorlayabilir. Ağrılar birden ortaya çıkar ve öksürme, hapşırma gibi ani hareketlerde şiddetlenir. Bu ağrılar düz ve sert bir yüzeye uzanarak hafifletilebilir.
Sinir Kökü Ağrıları: Halk arasında “siyatik” olarak bilinen sinir kökü ağrıları, siyatik sinirinin kayan disk nedeniyle basınca maruz kalması sonucu oluşur. Ayrıca diskin iltihaplanan dış tabakası sinir kökünü tahriş edebilir. Sinir kökü ağrıları sadece bel bölgesinde değil bacakta, kalçada ve ayakta hissedilebilir. Bunun nedeni, büyük bir sinir olan ve küçük sinirleri yapısında bulunduran siyatik sinirinin bel bölgesinden başlayıp, kalçanın derinliklerinden geçerek bacağın arka kısmına kadar ilerlemesidir. Her bacak için ayrı bir siyatik siniri bulunur. Bu yüzden kayan diskin hangi sinire baskı yaptığına bağlı olarak o sinirin indiği tek bacak ağrıyabilir, uyuşabilir veya karıncalanabilir.
Sinir Kökünü İlgilendiren Diğer Belirtiler: Bel fıtığının nedeni olan disk, sadece siyatik sinirine değil omurga çevresindeki diğer sinirlere de baskı yapıyor olabilir. Eğer omurga çevresindeki diğer sinirler kayan diskten etkileniyorsa bu bölgede iğne batması benzeri bir his oluşabilir, karıncalanma ve uyuşma görülebilir.
Belirti Göstermeyen Bel Fıtığı: Bel fıtığı her zaman yukarıdaki belirtilere neden olmaz. Yapılan araştırmalar, rutin kontrollere giden ve bel bölgesinde herhangi bir şikayeti olmayan kişilerde de bel fıtığı görülebildiğini ortaya koymaktadır. Tabii bel fıtığının herhangi bir rahatsızlığa yol açmadan oluşması sık görülen bir durum değildir ancak bir kontrol sırasında doktorunuz bel fıtığınız olduğunu söylerse şaşırmayın. Bu tip bel fıtığı genellikle diskin çok az kaydığı ve sinirlere baskı yapmadığı durumlarda görülmektedir.
Bel Fıtığı Tedavisi Nasıl Yapılır?

Bel fıtığı tedavisinde ilk önerilenler, düzenli egzersiz ve bel bölgesini güçlendiren hareketlerdir. Hareketsiz bir hayatınız varsa, hem fazla kilolar hem de güçsüz bel kasları, kayan diskin sinirlere yaptığı baskıyı ve ağrı riskini önemli oranda yükseltir. Bu kasları güçlendirmek ve bel bölgesine ağırlık bindiren göbek yağlarını eritmek atılacak ilk adım olmalıdır.
Eskiden bel fıtığı ağrıları arttığında ağrılar hafifleyene kadar dinlenmek önerilmekteydi ancak son yıllarda bu ağrıların yer etmemesi ve kronik hale dönüşmemesi için tam tersi öneriliyor. Sonuç olarak bel fıtığınız başlangıç aşamasındaysa mutlaka düzenli egzersiz yapmalısınız.
Bel fıtığının neden olduğu ağrılar bazen gündelik hayatı etkileyecek kadar şiddetlenebilir ve kişinin hareket kabiliyetini kısıtlayabilir. Böyle durumlarda doktorunuzun önerdiği ağrı kesicileri ve kas gevşetici ilaçları ya da kremleri kullanabilirsiniz. Kas gevşetici ilaçlar genellikle konsantrasyonu da azalttığı için dikkat gerektiren bir iş yaparken kullanılması önerilmemektedir. Böyle durumlarda ilaç yerine haricen ağrının bulunduğu bölgeye sürülen merhem kullanabilirsiniz.
Bel Fıtığı Ameliyatı

Diskin sinire aşırı baskı yaptığı ve ağrıların dayanılmaz olduğu durumlarda ameliyat seçeneği düşünülebilir. Doktorunuz, ameliyat kararını vermek için fiziksel muayenenin ardından MR ya da röntgen isteyebilir. Ayrıca sinirlerde meydana gelen olası hasarların belirlenmesi için bazı sinirsel testler kullanılabilir.
Bel fıtığı ameliyatında hedeflenen, diskin yuvasından çıkan bölümünün kesilmesidir. Diskin sorunlara neden olan bölümü alındığında buna bağlı şikayetler önemli oranda azalır. Ancak her bel fıtığı ameliyat için uygun olmayabilir. Bel fıtığı ameliyatı avantajları ve dezavantajları hakkında detaylı bilgileri doktorunuzdan alabilirsiniz.
Bel Fıtığı Olanların Dikkat Etmesi Gerekenler

Bel fıtığı belirtileri hayatınızda yapacağınız bazı değişikliklerle önemli oranda hafifletilebilir. Bel fıtığınızın ilerlememesi ve ağrıların şiddetlenmemesi için aşağıdaki noktalara dikkat etmelisiniz.
Otururken belinizin boşlukta kalmamasına dikkat edin. Gerekirse sert bir yastıkla destekleyin.
Ağır kaldırmayın. Kaldırmanız gerekiyorsa tek elinize yüklenmemeye çalışın. Örneğin alışveriş torbalarını tek elinizle taşımak yerine iki elinize de eşit miktarda dağıtın.
Yerden bir şey alırken belinizi bükerek eğilmek yerine dizlerinizi bükerek çömelin.
Uzanırken sağ veya sol tarafa yatmak yerine sırt üstü yatın.
Yatağınızın çok yumuşak olmamasına dikkat edin ve yüz üstü yatmayın.
Masa başında çalışıyorsanız dik oturun ve beliniz destekli olsun. Her yarım saatte bir ayağa kalkarak esneme hareketleri yapın.
El çantası yerine sırt çantası kullanın.
Bel bölgesini güçlendiren egzersizleri düzenli olarak yapın.
Kendi kendinize ilaç kullanmayın. Ağrı kesici ve kas gevşetici ilaçları sık kullanımı bazı yan etkilere yol açabilir.
Beliniz ağrıdığında tüm gün yatarak dinlenmek yerine hareket etmeye çalışın. Ağrılar sırasında uzun süre hareketsiz kalmak bu ağrıların daha sık tekrar etmesine neden olur.
Topuklu ayakkabı giymeyin.
Ağrı arttığında bölgeye sıcak veya soğuk kompres yapabilirsiniz.
Dik durun. İyi bir duruş hem omurga hem de fıtığa binen yükü azaltacaktır.
Fazla kilolarınızdan kurtulun. Her fazla kilo omurgaya ve fıtığa binen yükü arttırmaktadır.
Bölgeye kas gevşetici merhemle hafif bir masaj yapmak ağrıları hafifletebilir.
Share:

Cosplay Nedir?

Cosplay (Japonca: コスプレ kosupure), “costume” ve “play” kelimelerinin birleştirilmesi ile oluşturulmuş; dünyada milyonlara, ülkemizde ise binlere hitap eden bir oluşumdur. Çeşitli aksesuarlar ve kostümler kullanılarak herhangi bir yerdeki (Anime, Manga, Film, Oyun, Kitap vs.) veyahut kişinin kendince oluşturduğu orijinal karakterin canlandırıldığı kostüm ve performans sanatıdır. Cosplay oldukça eğlenceli, hareketli, sosyal ve bir o kadar da masraflı bir hobidir. Hem kültürel bir birikim hem el becerisi hem de tiyatral yeteneklere sahip olmak Cosplay için önemlidir. Cosplay genelde bu konuda düzenlenen büyük conventionlar için yapılır, fakat; çeşitli fotoğraf çekimleri, buluşmalar vs. için de yapılabilir. Dünyada bu konuyla ilgili büyük başarılar göstererek yüksek miktarda gelir elde eden cosplayerlar da mevcuttur.

Bilinmesi gereken terimler:

Cosplayer: Cosplayer, cosplay yapan kişilere verilen isimdir. Cosplayerliği meslek olarak yapanlar olmasına karşın hobi olarak yapan insanlarda vardır. Cosplayer bütün bu insanlara genel olarak takılan isimdir. Her yaştan ve her milletten cosplayer mevcuttur.

Convention: Yurt dışında genellikle cosplay üzerine durulan fuar/kongrelere verilen isim. Ülkemizde ise frp, masa oyunları, bilgisayar oyunları, larp, cosplay, söyleşi, panel, yarışmalar, tanıtımlar vs. içeren festivaller için kullanılır. Kısaltımı “Con” şeklindedir.

Crossplay: Karşı cinsiyetteki bir karakterin cosplayinin yapılması “crossplay” olarak adlandırılır.

Crossover: Bir karaktere başka bir karakterin kostümünü giydirmek, kısaca karakterleri karıştırmak denebilir.

Genderbend: Erkek karakterin kadın ya da kadın karakterin erkek halinin yapılmasına verilen isimdir. Crossplay’de bireyin karşı cinsiyetteki karakteri değiştirmeden yapması gerekirken; Genderbend’de ise karakterin kendi cinsiyetine özgü formu tasarlanılarak yapılması söz konusudur.

Cosplay Designer: Kostümleri tasarlayan ve modellerle ilgilenen bir çeşit tasarımcı.

Craft: Türkçe karşılığı zanaat olan, yapılan proplara ve zırhlara, kısacası dikim dışında el işi gerektiren şeylere verilen isimdir.

Prop: Cosplay konusunda kostümün yanında bulunan aksesuarlar için kullanılan kelime.

Fan Art: Çeşitli konularda hayranların hazırlamış olduğu çizim çalışmaları.

Flash Mob: Belirli bir tema çerçevesinde sokakta, eğlence amaçlı düzenlenen eylem türevi etkinlik. Genellikle dans şovları üzerine yapılsa da Zombie Walk, Free Hugs vb. gibi çeşitli örneklerini de ülkemiz dahilinde de görmekteyiz.

FRP: Açılımı “Fantastic Role Playing” olan, Dungeon Master (DM) veya Game Master (GM) şeklinde adlandırılan yönetici/liderler tarafından hazırlanan ve kontrol edilen senaryoya göre bir masa etrafında veya sanal olarak oynanan rol yapma oyunlarına verilen genel isimdir. Her oyunun kendine has kuralları ve oynanış biçimi vardır. Oyunlarda FRP’ye özel dizayn edilmiş zarlar kullanılır.

LARP: Açılımı “Live Action Role Playing” olan, FRP’nin tiyatral çalışmaya dönüşmüş halidir. Katılımcıların ilgili kostümleri ile birlikte oyun için ayrılan alanda ilgili senaryoya göre oynadıkları oyunların genel adıdır.

Circle Lens: Geniş çaplı, gözü olduğundan daha iri ve derin gösteren cosplay için özel olarak üretilen lenslerdir.

Sclera Lens: Göz bebeğini tamamen örten, büyük ebatlara sahip lens çeşidi. Genellikle 22mm olup, “mini-sclera” diye adlandırılan bazı ufak modelleri de mevcuttur.

Roleplay: Karakterin kimliğine bürünmek, taklit etmek.

Photoshot: Cosplayer ile yapılan çekimlere verilen isimdir. Convention alanında, stüdyoda ya da herhangi bir mekanda yapılabilir.

Testshot: Kostümün bir kısmı ile yada tamamı ile test amaçlı çekilen görsele verilen ad.

Pattern: Türkçesi kalıp anlamına gelmektedir, yapılacak olan kostüm veya aksesuarların kağıt üzetine işlenmiş kalıplarıdır.

Staff: Etkinlik alanlarında görevli olan personel anlamına gelmektedir. Aynı zamanda büyücülerin asalarına ve sopalarına da “staff” denilmektedir.

WIP: Açılımı “Working In Progress” olan, kostümün veya propların yapım aşamasının anlatıldığı fotoğraf, video veya yazılar için kullanılan kısaltma
Share:

Genel İlk Yardım Bilgileri Nelerdir?

1.Halka
Sağlık kuruluşuna haber vermek.
2.Halka
Olay yerinde yapılan Temel Yaşam Desteği.
3.Halka
Ambulans ekiplerince yapılan müdahaleler.
4.Halka
Hastane acil servisleridir.
İlk yardım nedir?
Herhangi bir kaza veya yaşamı tehlikeye düşüren bir durumda, sağlık görevlilerinin yardımı sağlanıncaya kadar, hayatın kurtarılması ya da durumun kötüye gitmesini önleyebilmek amacı ile olay yerinde, tıbbi araç gereç aranmaksızın, mevcut araç ve gereçlerle yapılan ilaçsız uygulamalardır.

Acil tedavi nedir?
Acil tedavi ünitelerinde, hasta/yaralılara doktor ve sağlık personeli tarafından yapılan tıbbi müdahalelerdir.
İlk yardımcı kimdir?
İlkyardım tanımında belirtilen amaç doğrultusunda hasta veya yaralıya tıbbi araç gereç aranmaksızın mevcut araç gereçlerle, ilaçsız uygulamaları yapan eğitim almış kişi ya da kişilerdir.
İlk yardım ve acil tedavi arasındaki fark nedir?
Acil tedavi bu konuda ehliyetli kişilerce gerekli donanımla yapılan müdahale olmasına karşın, ilkyardım bu konuda eğitim almış herkesin olayın olduğu yerde bulabildiği malzemeleri kullanarak yaptığı hayat kurtarıcı müdahaledir.
İlk yardımın öncelikli amaçları nelerdir?
Hayati tehlikeyi ortadan kaldırmak,
Yaşamsal fonksiyonların sürdürülmesini sağlamak,
Hasta/yaralının durumunun. kötüleşmesini önlemek,
İyileşmeyi kolaylaştırmak.
İlkyardımın temel uygulamaları nelerdir?
İlkyardım temel uygulamaları Koruma, Bildirme, Kurtarma (KBK) olarak ifade edilir.
Koruma:
Kaza sonuçlarının ağırlaşmasını önlemek için olay yerinin değerlendirilmesini kapsar. En önemli işlem olay yerinde oluşabilecek tehlikeleri belirleyerek güvenli bir çevre oluşturmaktır.
Bildirme:
Olay / kaza mümkün olduğu kadar hızlı bir şekilde telefon veya diğer kişiler aracılığı ile gerekli yardım kuruluşlarına bildirilmelidir. Türkiye’de ilkyardım gerektiren her durumda telefon iletişimleri, 112 acil telefon numarası üzerinden gerçekleştirilir.
Kurtarma (Müdahale):
Olay yerinde hasta / yaralılara müdahale hızlı ancak sakin bir şekilde yapılmalıdır.
112’nin aranması sırasında nelere dikkat edilmelidir?
Sakin olunmalı yada sakin olan bir kişinin araması sağlanmalıdır.
112 merkezi tarafından sorulan sorulara net bir şekilde cevap verilmelidir;
Kesin yer ve adres bilgileri verilirken, olayın olduğu yere yakın bir caddenin yada çok bilinen bir yerin adı verilmelidir,
Kimin, hangi numaradan aradığı bildirilmelidir,
Hasta/yaralı(lar)ın adı ve olayın tanımı yapılmalıdır,
Hasta/yaralı sayısı ve durumu bildirilmelidir,
Eğer herhangi bir ilkyardım uygulaması yapıldıysa nasıl bir yardım verildiği belirtilmelidir,
112 hattında bilgi alan kişi, gerekli olan tüm bilgileri aldığını söyleyinceye kadar telefon kapatılmamalıdır.
İlkyardımcının müdahale ile ilgili yapması gerekenler nelerdir?
Hasta / yaralıların durumunu değerlendirmek (ABC) ve öncelikli müdahale edilecekleri belirlemek
Hasta/yaralının korku ve endişelerini gidermek
Hasta/yaralıya müdahalede yardımcı olacak kişileri organize etmek
Hasta/yaralının durumunun ağırlaşmasını önlemek için kendi kişisel olanakları ile gerekli müdahalelerde bulunmak
Kırıklara yerinde müdahale etmek
Hasta/yaralıyı sıcak tutmak
Hasta/yaralının yarasını görmesine izin vermemek
Hasta/yaralıyı hareket ettirmeden müdahale yapmak
Hasta/yaralının en uygun yöntemlerle en yakın sağlık kuruluşuna sevkini sağlamak (112) (Ancak, ağır hasta/yaralı bir kişi hayati tehlikede olmadığı sürece asla yerinden kıpırdatılmamalıdır).
İlkyardımcının özellikleri nasıl olmalıdır?
Olay yeri genellikle insanların telaşlı ve heyecanlı oldukları ortamlardır. Bu durumda ilkyardımcı sakin ve kararlı bir şekilde olayın sorumluluğunu alarak gerekli müdahaleleri doğru olarak yapmalıdır. Bunun için bir ilkyardımcıda aşağıdaki özelliklerin olması gerekmektedir:
İnsan vücudu ile ilgili temel bilgilere sahip olmak,
Önce kendi can güvenliğini korumak,
Sakin, kendine güvenli ve pratik olmak,
Eldeki olanakları değerlendirebilmek,
Olayı anında ve doğru olarak haber vermek (112’yi aramak),
Çevredeki kişileri organize edebilmek ve onlardan yararlanabilmek,
İyi bir iletişim becerisine sahip olmak.
Hayat kurtarma zinciri nedir?

Hayat kurtarma zinciri 4 halkadan oluşur. Son iki halka ileri yaşam desteğine aittir ve ilkyardımcının görevi değildir.
1.Halka – Sağlık kuruluşuna haber verme
2.Halka – Olay yerinde yapılan Temel Yaşam Desteği
3.Halka – Ambulans ekiplerince yapılan müdahaleler
4.Halka – Hastane acil servisleridir
İlkyardımın ABC’si nedir?
Bilinç kontrol edilmeli, bilinç kapalı ise aşağıdakiler hızla değerlendirilmelidir:
A. Hava yolu açıklığının değerlendirilmesi
B. Solunumun değerlendirilmesi ( Bak-Dinle-Hisset)
C. Kan dolaşımın sağlanması (Kalp masajının yapılması)
Share:

Categories

Ordered List

  1. Lorem ipsum dolor sit amet, consectetuer adipiscing elit.
  2. Aliquam tincidunt mauris eu risus.
  3. Vestibulum auctor dapibus neque.

Sample Text

Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipisicing elit, sed do eiusmod tempor incididunt ut labore et dolore magna aliqua. Ut enim ad minim veniam, quis nostrud exercitation test link ullamco laboris nisi ut aliquip ex ea commodo consequat.

Duis aute irure dolor in reprehenderit in voluptate another link velit esse cillum dolore eu fugiat nulla pariatur.

Definition List

Definition list
Consectetur adipisicing elit, sed do eiusmod tempor incididunt ut labore et dolore magna aliqua.
Lorem ipsum dolor sit amet
Consectetur adipisicing elit, sed do eiusmod tempor incididunt ut labore et dolore magna aliqua.